YENİ TÜRK TİCARET KANUNU VE YENİLİKLER

1)TÜRK TİCARET KANUNUN DEĞİŞTİRİLMESİNE NEDEN İHTİYAÇ DUYULMUŞTUR?

1956 yılından beri yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, dünya ticaretinde yaşanan gelişmeler neticesinde, mevcut ihtiyaçları karşılamada yetersiz kalmıştır.

Şöyle ki; serbest pazar ve rekabet ekonomisinin yaygınlık kazanması ile işletme ve şirketler uluslararası arenada daha rahat hareket etmeye başlamış ve bu durum daha pratik ve yeni dünya düzeni ile uyumlu bir Ticaret Kanunu’nu gerektirmiştir.

Söz konusu gelişmelere paralel olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği uyum süreci nedeniyle başta temel kanunlarını değiştirmesi, Finans ve sermaye piyasaları ile ilgili düzenlemelerden başlamak üzere ulusal ve uluslararası anlamda ticari hayatı kolaylaştırıcı hükümler getirmesi zorunluluk arz etmiştir. Öte yandan Türkiye’nin AB uyum surecinin dışında uluslararası ticaret, endüstri, hizmet, Finans ve sermaye piyasalarının bir parçası olmak için özellikle Finansal raporlama yönetiminde şeffaflık gibi güncel ve genel kabul görmüş konseptleri içeren yeni bir Ticaret Kanunu’na sahip olması gerekmiştir.

Ayrıca 2001 yılında Türk Medeni Kanunu’nda, 2011 yılında Borçlar Kanununda ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yapılan köklü değişiklikler, Türk Ticaret Kanunu’nun yenilenmesini zorunlu kılan diğer önemli olgulardır.

2)TÜRK TİCARET KANUNUNDA TUTULMASI GEREKEN DEFTERLER ve AÇILIŞ KAPANIŞ NOTER TASDİKLERİ

Türk Ticaret Kanunu hükümlerince tutulması gereken defterler;

1-Yevmiye Defteri
2-Defter-i Kebir
3-Envanter Defteri
4-Ortaklar Pay Defteri
5-Yönetim Kurulu Karar Defteri
6-Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri

Bu defterler kullanılmaya başlanmadan önce açılış tasdiki yapılacaktır. Yevmiye Defteri ve Yönetim Kurulu Karar Defterleri kullanıldığı yılı izleyen yılın Mart ayı sonuna kadar kapanış tasdiki de yapılmak zorundadır.

Bu durum, mükelleflere yeni defter tasdik masrafları anlamına da gelmektedir.

Defter tasdiklerine ilişkin hükümleri yerine getirmeyenlere 4.000,00 TL idari para cezası uygulanacaktır.

6102 sayılı Yeni TTK’da ticari defterlerin Türkiye Muhasebe Standartları’na (“TMS”) göre tutulacağı düzenlenmekte idi, ancak 6335 sayılı Yeni TTK Değişiklik Kanunu ile TMS’ye göre defter tutma zorunluluğu konusundaki düzenlemeler çıkarılmıştır ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun olarak defter tutulması düzenlenmiştir. Ancak, Yeni TTK’nın 88’inci maddesi uyarınca münferit ve konsolide sene sonu mali tabloları düzenlenirken, TMS’ye, kavramsal çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine ve bunların ayrılmaz bir parçası olan yorumlara uyulması ve bunların uygulanması zorunludur. Bu çerçevede Genel Kurul’a sunulacak mali tabloların TMS’ye uygun olarak hazırlanması gerekecektir.
Defter tutmaya ilişkin hükümler;

MADDE 65- (1) Defterler ve gerekli diğer kayıtlar Türkçe tutulur. Kısaltmalar, rakamlar, harfler ve semboller kullanıldığı takdirde bunların anlamları açıkça belirtilmelidir.

(2) Defterlere yazımlar ve diğer gerekli kayıtlar, eksiksiz, doğru, zamanında ve düzenli olarak yapılır.

(3) Bir yazım veya kayıt, önceki içeriği belirlenemeyecek şekilde çizilemez ve değiştirilemez. Kayıt sırasında mı yoksa daha sonra mı yapıldığı anlaşılmayan değiştirmeler yasaktır.

(4) Defterler ve gerekli diğer kayıtlar, olgu ve işlemleri saptayan belgelerin dosyalanması şeklinde veya veri taşıyıcıları aracılığıyla tutulabilir; şu şartla ki, muhasebenin bu tutuluş biçimleri ve bu konuda uygulanan yöntemler Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olmalıdır. Defterlerin ve gerekli diğer kayıtların elektronik ortamda tutulması durumunda, bilgilerin saklanma süresince bunlara ulaşılmasının ve bu süre içinde bunların her zaman kolaylıkla okunmasının temin edilmiş olması şarttır. Elektronik ortamda tutulma hâlinde birinci ilâ üçüncü fıkra hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.

Defter tutmaya ilişkin hükümlere uymayanlara 4.000,00 TL idari para cezası uygulanacaktır.

Ayrıca ticari defterlerin mevcut olmaması veya hiçbir kayıt içermemesi yahut bu kanuna uygun saklanmaması hallerinde sorumlular;üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılacaktır.

3)SAKLANACAK YENİ BELGELER

Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür (TTK m. 64/2).Bu yükümlülüğe uymayanlar için kesilecek idari para cezası 4.000,00 TL.dir.

4)TABELA ASMA ZORUNLULUĞU VE BELGELERDE BULUNMASI GEREKEN BİLGİLER

6335 sayılı Yeni TTK Değişiklik Kanunu uyarınca her türlü belgede yer alması gereken hususların düzenlendiği Yeni TTK’nın 39. maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

“1.Tescil edilen ticaret unvanı, ticari işletmenin görülebilecek bir yerine okunaklı bir şekilde yazılır.

2.Tacirin işletmesiyle ilgili olarak düzenlediği ticari mektuplarda ve ticari defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgelerde tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, tacir internet sitesi oluşturma yükümlülüğüne tabi ise sayılanlara ek olarak tescil edilen internet sitesinin adresi de gösterilir.

3.Tüm bu bilgiler şirketin internet sitesinde de yayımlanır. Bu sitede ayrıca, anonim şirketlerde yönetim kurulu başkan ve üyelerinin adları ile soyadları, taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı, limited şirketlerde müdürlerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticilerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı yayımlanır.”

Yukarıda tırnak içerisinde son hali ile ifade edilen Yeni TTK’nın 39. maddesinin ikinci fıkrasının; ikinci ve üçüncü cümleleri 1 Ocak 2014 tarihinde yürürlüğe girecektir.

5)BAĞIMSIZ DENETİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Yeni TTK tüm sermaye şirketlerine bağımsız denetim yükümlülüğü getirmekteydi, ancak 6335 sayılı Yeni TTK Değişiklik Kanunu ile Yeni TTK’nın 397. Maddesine yeni bir fıkra eklenmiş ve denetime tabi şirketlerin Bakanlar Kurulu tarafından belirleneceği düzenlenmiştir.

Bu hususta Bakanlar Kurulunca henüz bir düzenleme yapılmamış olmakla birlikte bağımsız denetim uygulaması 01.01.2013 te başlayacaktır.

6)İNTERNET SAYFASI BULUNDURMA ZORUNLULUĞU

Yeni TTK tüm sermaye şirketleri açısından internet sitesi açma ve internet sitesi içeriğini Kanun’a uygun olarak düzenleme yükümlülüğünü getirmekteydi, ancak 6335 sayılı Yeni TTK Değişiklik Kanunu ile yalnızca denetime tabi sermaye şirketleri açısından internet sitesi zorunluluğu getirilmiş ve internet sitesinde yayımlanacak bilgilere de sınırlama getirilmiştir.

Yapılan değişiklikle, şirketlerin her türlü finansal tablolarının ve bunlara ilişkin raporların artık internet sitesinde yayımlanmasına gerek kalmayacaktır. Değişiklik metninde yalnızca kanunen yapılması gereken ilanların internet sitesine konulması gerektiği belirtilmektedir.(İnternet sitesi açma yükümlülüğü 1 Temmuz 2013’den itibaren 3 ay içerisinde gerçekleştirilmelidir.)

1.Tescil edilen ticaret unvanı,
2.Tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi,
3.İnternet sitesinde ayrıca, anonim şirketlerde yönetim kurulu başkan ve üyelerinin adları ile soyadları, taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı, limited şirketlerde müdürlerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticilerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı yayımlanır.

7)ŞİRKET ORTAKLARININ ŞİRKETE BORÇLANMASI

Ortaklar ve yöneticiler şirkete karşı belirli koşullar altında borçlanabileceklerdir.

6335 sayılı Kanunla değişik TTK m. 358’e göre anonim şirket pay sahiplerinin şirkete borçlanmalarına sınırlamalar getirilmiştir.TTK m. 358’e göre, pay sahibi (limited şirketlerde ortak) sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borcunu ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte karı, geç¬miş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamaz. Görüldüğü gibi, kural olarak pay sahibi şirkete karşı borçlanabilir. Ancak bunun iki istisnası vardır. Bu iki istisnadan biri varsa pay sahibi şirkete karşı borçlanamaz.
Bu iki istisna şunlardır:
-Pay sahibinin (limited şirketlerde ortak) sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borcunu ifa etmemesi,
– Şirketin serbest yedek akçelerle birlikte karının, geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmaması,

Bu hallerden birinin varlığı halinde pay sahibine borç verenler 300 günden az olma¬mak üzere adli para cezası ile cezalandırılır. (6335 sayılı Kanunla değişik TTK m. 562/5-b)

8)YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN VE YAKINLARININ ŞİRKETE BORÇLANMA YASAĞI

Yönetim kurulu üyeleri ile yakınlarının şirkete karşı borçlanmalarını yasaklayan 6102 sayılı Yeni TTK’nın 395. maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan 393. maddede sayılan yakınları şirkete nakit borçlanamaz. Bu kişiler için şirket kefalet, garanti ve teminat veremez, sorumluluk yüklenemez, bunların borçlarını devralamaz. Aksi halde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacaklıları bu kişileri, şirketin yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilir.”

6335 sayılı Yeni TTK Değişiklik Kanunu ile getirilen ve yukarıda belirtilen düzenlemeler limited şirket ortakları için de geçerlidir

9)ŞİRKET KURULUŞLARINDA SERMAYE BLOKAJI

Limited şirketlerde sermayenin ödenmesine ilişkin hükümlerde anonim şirket hükümlerine atıf yapılmıştır. Böylece limited şirketlerde de sermayenin 1/4’ü tescilden önce ve kalanı ise 24 ay içerisinde ödenecektir.

6335 sayılı Yeni TTK Değişiklik Kanunu ile getirilen bu değişiklik öncesinde limited şirketlerin Yeni TTK’ya göre sermayelerinin tamamının ödenmiş olması gerekmekteydi.

10)ŞİRKETLERDE ASGARİ SERMAYE TUTARI

14.02.2014’e kadar, A.Ş’ler sermayelerini 50.000 TL’ ye, Ltd. Şti.ler de 10.000 TL ‘ye çıkarmaları gerekmektedir. (6335 sayılı Kanunla değişik 6103 sayılı Kanun m. 20) Aksi halde bu sürenin sonunda infisah etmiş sayılırlar. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bu süreyi birer yıl olmak üzere en çok iki defa uzatabilir.

11)TEK KİŞİLİK LİMİTED VE ANONİM ŞİRKETLER

TTK ‘nın getirdiği önemli yeniliklerden biri tek pay sahipli anonim şirket ve tek ortaklı limited şirkettir.

Tek kişilik şirket kavramına paralel olarak yönetim kurulunun tek kişiden oluşması sağlanmış ve yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmaları zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır.

12)TÜZEL KİŞİLERİN YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLMA İMKANI

Yeni TTK da, Tüzel kişilere de şirketlerin yönetim kurulu üyesi olma imkanı getirilmiştir.

13)YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN NİTELİKLERİ HAKKINDA DÜZENLEME

6102 sayılı kanunun Üyelerin sayısı ve nitelikleri başlıklı 359 uncu maddesinde yapılan değişiklikle;
-Yönetim Kurulunu temsile yetkili en az bir üyenin yerleşme yerinin Türkiye’de bulunması ve Türk vatandaşı olması şartı,
-Yönetim Kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görmüş olması zorunluluğu kaldırılmıştır.

14)YÖNETİMİN FAALİYET RAPORU YAZMA GÖREVİ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre kurulan ve faaliyet gösteren anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin yıllık faaliyet raporlarını ve şirketler topluluğunda ana şirketin yıllık faaliyet raporunu düzenlemekle yükümlüdür.

Yıllık faaliyet raporu, şirketin ilgili hesap dönemine ait iş ve işlemlerinin akışını, her yönüyle finansal durumunu, şirketin hak ve yararını da gözetecek şekilde, doğru, eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtır. Yıllık faaliyet raporunda, yanıltıcı, abartılı ve yanlış kanaat uyandırıcı, gerçeğe aykırı ifadelere yer verilemez.

Yönetim organı, yıllık faaliyet raporunu, ortakların şirketin faaliyetleri hakkında her türlü bilgiye tam ve doğru bir şekilde ulaşmasını sağlayacak ayrıntıda hazırlar. Yıllık faaliyet raporunda mümkün olan en basit kavram ve terimler kullanılır, tereddüde neden olabilecek belirsiz ifadelerden kaçınılır. Teknik terim kullanılması gereken yerlerde, herkesin kolayca anlamasına imkan verecek şekilde açıklamalar yapılır.

Şirketin, finansal performansı ile finansal durumunun genel özellikleri ve karşı karşıya bulunduğu temel riskler yıllık faaliyet raporunda değerlendirilir. Şirketin finansal durumuna ilişkin bu değerlendirmeler finansal tablolara dayandırılır. Ayrıca finansal olmayan risklere de faaliyet raporunda yer verilir.
Yıllık faaliyet raporunda; şirket faaliyet ve hizmetlerinin etkin, güvenilir ve kesintisiz bir şekilde yürütülmesini, muhasebe ve mali raporlama sisteminden sağlanan bilgilerin bütünlüğünü, tutarlılığını, güvenilirliğini, zamanında elde edilebilirliğini ve güvenliğini sağlamak amacıyla yapılan iç kontrollerin etkinliği, yeterliliği ve uyumluluğu konularında açıklamalara yer verilir.
Yıllık faaliyet raporu ilgili olduğu hesap döneminin bitimini izleyen iki ay içinde hazırlanır. Şirketin yönetim organı başkanı ve üyeleri tarafından imzalanarak onaylanır. Yönetim organı üyelerinden herhangi birinin yıllık faaliyet raporunda yer alan bilgilerle ilgili farklı görüşte olması halinde, itiraz ettiği hususlar gerekçeleri ile birlikte yıllık faaliyet raporunda belirtilir.

2012 yılı hesap dönemine ait yıllık faaliyet raporunda yer verilecek finansal bilgiler, 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca düzenlenen mali tablolara dayandırılır.

15)ELEKTRONİK ORTAMDA GENEL KURUL VE YÖNETİM KURULU TOPLANTISI

Yeni TTK ile yönetim kurulları ve genel kurullar elektronik ortamda, yani on-line yapılabilecek ve yönetim kurulu üyeleriyle pay sahipleri on-line oy kullanabileceklerdir.

Genel kurulun online ortamda yapılması sayesinde toplantı nisabı açısından katılımın artması ve herkesin katılımı ile gerçekleşen demokratik kararların çıkması sağlanacaktır. Söz konusu düzenleme ile anonim şirketlerde genel kurul toplantılarının online olarak yapılabilmesi, özellikle yabancı sermayeli şirketlerde önemli bir sorunu çözecektir.Getirilen bu düzenleme ile pay sahiplerinin fiziken toplantıya katılmasalar bile haklarından haberdar olmaları ve oy kullanabilmeleri sağlanacaktır.

Limited şirketler açısından müdürler kurulu ve anonim şirketler açısından yönetim kurulu toplantılarının yapılmasını sağlamak mümkün olacaktır. Özellikle halka arz edilmiş şirketlerin online genel kurullarının yapılması katılımı arttıracaktır ve yönetimin daha şeffaf hale gelmesi sağlanacaktır.

16)LİMİTED ŞİRKETLERDE KARAR ALMA NİSAPLARI

Mevcut sistemde; şirketlerin tabiiyetini değiştirmek veya pay sahiplerinin taahhütlerini artırmak hususundaki kararlar için oybirliği aranmakta, şirketin faaliyet konusu ve türünün değiştirilmesi için ise sermayenin 2/3’üne sahip pay sahiplerinin toplanmasını aramakta, bu sayı sağlanamıyorsa, ikinci toplantı için yarı çoğunluk aranmakta kararların ise oy çoğunluğuyla alınması esastı.

Yeni TTK esas sözleşme değişikliğine ilişkin olarak aramış olduğu toplantı ve karar nisapları açısından farklı bir sistematik belirlemiş olup bu konuda farklı sözleşme değişiklikleri için 4 farklı nisap öngörmüştür.

Buna göre, kanunda veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınacaktır. İlk toplantıda öngörülen toplantı nisabı elde edilemediği takdirde, en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilecektir. İkinci toplantı için toplantı nisabı, şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesi şeklinde olacaktır.

1-Oybirliği gerektiren kararlar; bilanço zararlarının kapatılması için yüküm ve ikinci yüküm koyan kararlar, şirket merkezinin yurtdışına taşınmasına ilişkin kararlar,

2-Esas sermayenin en az \% 75’inin olumlu oyunu gerektiren kararlar; şirketin işletme konusunun tamamen değiştiril-mesi, imtiyazlı pay oluşturulması, nama yazılı paylarının devrinin sınırlandırılmasına ilişkin kararlar.

3-Toplantıda bulunanların çoğunluğunun olumlu oyunu gerektiren kararlar; esas sözleşmede her türlü değişikliğe ilişkin kararlar, nevi değiştirme, birleşme ve bölünmeye ilişkin kararlar,

4-Esas sermayenin en az \% 60’ının olumlu oyunu gerektiren kararlar; yeni pay alma hakkının kaldırılması ya da sınırlandırılmasına ilişkin kararlar.
Pay senetleri menkul kıymet borsasında işlem gören şirketlerde; olağan toplantı ve karar yeter sayıları için sermayenin en az dörtte birinin hazır olması ve mevcut oyların çoğunluğu ile karar verilmesi gerekmektedir.
(md.620-621)

17)ŞİRKETLERİN HAK VE SORUMLULUK EHLİYETİNDEKİ SÖZLEŞME KAPSAMI SINIRI KALDIRILMIŞTIR

Yeni Türk Ticaret Kanununa göre temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukuki işlemleri, şirket adına yapabilecek ve bunun için şirket unvanını kullanabileceklerdir. Bu kişilerin kanun ve esas sözleşmeye aykırı işlemleri dolayısıyla şirketin rücû hakkı mevcuttur.

6762 sayılı önceki kanunda yer alan Ultra Vires kuramı denilen ve 137. madde ile hüküm altında bulunan “şirket mukavelesinde yazılı işletme mevzuunun içerisinde kalmak şartıyla bütün hakları iktisap ve bütün borçları iltizam edebilirler” hükmüne göre ticaret ortaklıklarının ehliyeti işletme konuları ile sınırlandırılması kaldırılmıştır.

Yeni yasaya göre temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de artık şirketi bağlayacaktır. Üçüncü kişilerin bu işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilmesi sonucu değiştirmeyecektir. ( Md. 371)

18)MAL VE HİZMET SATIŞLARINDA VADE VE TEMERRÜT

Mal ve hizmet tedariki sözleşmelerinde faturanın ya da mal ve hizmetin gönderilmesinden itibaren 30 gün içinde temerrüt gerçekleşecektir. Bazı haller¬de mal ve hizmet tedarikinin taksitle ödenmesi yasaklanmıştır.

Yeni TTK’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte mal ve hizmet tedariki sözleşmelerinde para borcunu ifa etmeyen taraf sözleşmede belirtilen vadede ya da ödeme süresinde borcunu ifa etmediğinde ihtarsız temerrüde düşecektir (TTK m. 1530/2). Bu durumda mütemerrit borçlunun alacaklısı sözleşmede öngörülen tarihte ya da ödeme süresinin bitiminden itibaren sözleşmede şart edilmemiş olsa dahi temerrüt faizine hak kazanır (TTK m. 1530/3). Temerrüt faizi oranı ise 3095 sayılı Kanunda öngörülen ticari faiz ora¬nından en az %8 fazla olmalıdır. Bu oranı T.C. Merkez Bankası her sene ocak ayında ilan edecektir (TTK m. 1530/7). Sözleşmede kararlaştırılan ödeme süresi, faturanın ya da eş değer ödeme talebinin ya da mal ve hizmetin alındığı tarihten veya muayene süresinin (30 gün) bitiminden itibaren 60 gün olabilir. Ancak alacaklı için ağır bir haksız durum yaratmadıkça bu süre uzatılabilir. Şu kadar ki alacaklının KOBİ veya tarımsal ya da hay¬vansal üretici olduğu veya borçlunun büyük işletme olduğu durumlarda sözleşmedeki ödeme süresi 60 günü aşamaz.

Sözleşmede vade ya da ödeme süresi kararlaştırılmamışsa veya sözleşmedeki ödeme süresi yukarıda açıkladığımız sürelere aykırı ise, borçlu;

-Faturanın veya eşdeğer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasından itibaren 30 gün,
-Faturanın veya eşdeğer ödeme talebinin borçlu tarafından alınma tarihi belirsiz ise mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden 30 gün,
-Borçlu fatura veya eşdeğer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim alınmasından itibaren 30 günlük sürenin sonunda,
-Kanun veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün (muayyene) öngörüldüğü hallerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki 30 günlük sürenin sonunda,

19)KOLAYLAŞTIRILMIŞ TASFİYE SÜRECİ

Çeşitli sebeplerle tasfiye sürecini tamamlayamayan şirketler için kolaylaş-tırılmış tasfiye prosedürü uygulanarak bu şirketlerin tasfiyeleri tamamlana¬bilecektir.

TTK’ya 6335 sayılı Kanun’la eklenen Geçici 7. maddeye göre, 01.07.2012 tarihinden itibaren iki yıl içinde maddede belirtilen halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu maddeye göre yapılır.

20)LİMİTED ŞİRKETLERDE MÜDÜRLER KURULU BAŞKANI ATANMASI

Tüm ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idare ve şirketi temsil ettiği limited şirketlerde de aynı üç aylık süre içinde Türk Ticaret Kanununun 623 üncü maddesi hükmünün gereği olarak müdür ya da müdürlerin seçilmesi gerekir (6103 sayılı Kanun m. 25/1). Böyle bir zorunluluk getirilmesinin sebebi eski TTK m. 540/1’deki hükmün yeni TTK’ya alınmamış olması ve sistem değişikliğine gidilmiş olmasıdır. Eski TTK m. 540’a göre, aksi kararlaştırılmadıkça tüm ortaklar aynı zamanda müdürdür. Dolayısıyla eski TTK döneminde kurulan limited şirketlerin sözleşmelerinde müdürlerin kim olduğu be¬lirtilmemiş ise ya da ortaklar kurulu aksine bir karar almamışsa, tüm ortaklar aynı za¬manda müdür sıfatına sahiptir. Ancak belirtmek gerekir ki, eski TTK döneminde kurulan şirketlerin hemen hemen tamamında müdürlerin adları ve görev süreleri ya şirket söz¬leşmesinde belirtilmiştir ya da daha sonradan alınan kararlar müdürlerin kimler olduğu belirlenmiştir. Sözleşmelerinde müdürlerin kim olduğunun belirtilmediği ya da daha son¬radan alınan kararla belirlenmediği ve bunun sonucu olarak ortaklarının hepsinin aynı zamanda müdür olduğu şirket sayısı son derece azdır; uygulamada çok rastlanmaz. İşte 6103 sayılı Kanun m.25/1’de yer alan bu hüküm, sayıları son derece az olan bu tür şir¬ketlere yöneliktir. Bu açıklamalardan sonra özetleyecek olursak, şirket sözleşmelerin¬de müdürlerin kimler olduğu belirtilen limited şirketlerde bu müdürler, görev sürelerinin sonuna kadar görev yapabilecektir. Buna karşın şirket sözleşmelerinde müdürlerin kimler olduğu belirtilmemesi ya da daha sonradan alınan kararla belirlenme¬mesi sonucunda tüm ortakların aynı zamanda müdür oldukları az sayıdaki şirketlerin, 01.10.2012 tarihine kadar yeni TTK m. 623 uyarınca müdür ya da müdürlerini seçmeleri gerekir. Bununla birlikte önemle belirtmek gerekir ki, ortak olsun ya da olmasın, şirketin birden fazla müdürünün bulunması halinde genel kurulun bu müdürlerden birini “müdür¬ler kurulu başkanı” olarak ataması gerekir. Birden fazla müdürün varlığı halinde bunlar çoğunlukla karar alır. Eşitlik halinde başkanın oyu üstündür. Ancak, şirket sözleşmesi ile müdürlerin karar almaları konusunda farklı bir düzenleme getirilebilir (TTK m. 624).

21)CARİ HESAP SÖZLEŞMELERİNİN 01.10.2012 TARİHİNE KADAR YENİ TTKYA UYUMLU HALE GETİRİLMESİ

TTK m. 8’e göre, üç aydan aşağı olmamak üzere faizin ana paraya eklenerek tekrar faiz yürütülmesi şartı (birleşik faiz) yalnız cari hesap sözleşmeleri ile her iki taraf bakımından ticari iş niteliğinde olan cari hesap sözleşmeleri için geçerlidir. Bu şartlarla bir¬leşik faiz uygulanabilmesi için , eski TTK’dan farklı olarak, her iki tarafın da tacir olması gerekir. Bu hükme aykırı olarak işletilen faiz yok hükmündedir.

01.07.2012 tarihinden itibaren TTK’nun 8. maddesi yürürlüğe girmiştir. Bunun sonucu olarak bu tarihten sonra birleşik faizin kararlaştırılması için her iki tarafın tacir olması gerekir.

Eski TTK uyarınca, faizin ana paraya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesini ön-görmüş bulunan ve her iki tarafı da tacir olmayan cari hesap sözleşmelerinin, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde (01.10.2012 tarihine kadar) değiştiril¬mesi ve faize faiz yürütülmesine ilişkin hükümler ile bu sonucu doğuran düzenlemelerin sözleşmeden çıkarılması gerekir. Aksi halde anılan sürenin sonunda söz konusu hüküm¬ler yazılmamış sayılır. Bileşik faize ilişkin düzenleme sözleşmeden çıkarılıncaya kadar, çıkarılmamışsa 01.10.2012 tarihinde işlemiş bulunan bileşik faiz borçludan istenebilir. Sözleşmedeki değişikliklerin yapılması damga resmi doğurmaz (6103 sayılı Kanun m. 9).

22)ŞİRKET ANASÖZLEŞMELERİNİN YENİ TTKYA UYUMLU HALE GETİRİLMESİ

Şirket sözleşmelerinin 01.07.2013 tarihine kadar Yeni TTK ile uyumlu hale getirilmesi gerekir.

Anonim şirketler esas sözleşmelerini ve limited şirketler şirket sözleşmelerini, 01.07.2012 tarihinden itibaren12 ay içinde (01.07.2013’e kadar) TTK’yla uyumlu hale getirirler. Bu süre içinde gerekli değişikliklerin yapılmaması halinde, esas sözleşmedeki ve şirket sözleşmesindeki düzenleme yerine TTK ilgili hükümleri uygulanır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yukarıdaki süreyi ancak bir yıla kadar uzatabilir (6335 sayılı Kanunla değişik 6103 sayılı Kanun m. 22).

23)ŞİRKET ANASÖZLEŞMELERİNDEKİ GENEL KURUL YETER SAYILARININ YENİ TTK İLE UYUMLU HALE GETİRİLMESİ

Bir anonim şirketin esas sözleşmesinde veya bir limited şirketin şirket sözleşme-sinde genel kurulun toplantı ve karar nisaplarına, madde numarası belirtilerek veya be¬lirtilmeksizin eski TTK hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüşse, bu şirketler Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren 12 ay içinde (01.07.2013’e kadar) anonim şirketlerde esas sözleşmelerini ve limited şirketlerde şirket sözleşmesini değiştirerek, anı¬lan Kanuna uygun düzenleme yaparlar. Aksi halde, bu sürenin geçmesiyle Türk Ticaret Kanununun genel kurulun toplantı ve karar nisaplarına ilişkin hükümleri uygulanır. Sa¬dece bu 12 ay içinde (01.07.2013’e kadar) yapılan genel kurullarda eski TTK’nın genel kurulların toplantı ve karar nisapları hakkındaki hükümleri uygulanır (6335 sayılı Kanun ile değişik 6103 sayılı Kanun m. 26).

24)ANASÖZLEŞMELERİNDE NAMA YAZILI PAYLARIN DEVRİNE İLİŞKİN SINIRLAMA BULUNAN ANONİM ŞİRKETLERDE YAPILACAK İŞLEMLER

Esas sözleşmelerinde nama yazılı payların devrine ilişkin sınırlama bulunan A.Ş’lerin sözleşmelerini 01.07.2013 tarihine kadar Yeni TTK ile uyumlu hale getirmeleri gerekir.

Nama yazılı payların devrini, red sebeplerini göstererek veya göstermeyerek sı-nırlandırmış bulunan anonim şirketler, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde (01.07.2013), esas sözleşmelerini değiştirerek, TTK’nın 492 ila 498 inci maddele¬rine uyarlamak zorundadır; aksi halde, bu sürenin dolmasıyla tüm sınırlamalar geçersiz hale gelir (6103 sayılı Kanun m. 28/7).

25)AVANS KAR DAĞITIMI UYGULAMASI

Şirketlerin kâr payı avansı dağıtabilmeleri için, şirket genel kurulunca kâr payı avansı dağıtılmasına ilişkin karar alınması ve kâr payı avansı dağıtılacak hesap döneminde hazırlanan üç, altı veya dokuz aylık ara dönem finansal tablolara göre kâr edilmiş olması gereklidir.

Şirket genel kurulunca kâr payı avansı dağıtımına karar verildiği durumda bu kararda ayrıca aşağıdaki hususların belirtilmesi zorunludur.

a) İlgili hesap dönemi sonunda, yıl içinde dağıtılan kâr payı avansını karşılayacak tutarda net dönem kârı oluşmaması durumunda, net dönem kârını aşan kâr payı avanslarının varsa bir önceki yıla ait bilançoda yer alan serbest yedek akçelerden mahsup edileceği, serbest yedek akçe tutarının da dağıtılan kâr payı avanslarını karşılayamaması halinde fazla ödenmiş olan kâr payı avanslarının yönetim organının ihtarı üzerine ortaklar tarafından şirkete iade edileceği,

b) İlgili hesap dönemi sonunda zarar oluşması durumunda;

1) Varsa bir önceki yıla ait bilançoda yer alan genel kanuni yedek akçeler ile serbest yedek akçelerin öncelikle oluşan zararın mahsubunda kullanılacağı, bu akçelerin oluşan zararı karşılayamaması halinde dönem içinde dağıtılan kâr payı avanslarının tamamının yönetim organının ihtarı üzerine ortaklar tarafından şirkete iade edileceği,

2) Genel kanuni yedek akçeler ile serbest yedek akçelerin, oluşan dönem zararından mahsubu sonrasında bakiye serbest yedek akçe tutarının dağıtılan kâr payı avanslarından indirileceği, indirim işlemi sonucunda dönem içinde dağıtılan kâr payı avansı tutarının bakiye serbest yedek akçe tutarını aşması halinde ise aşan kısmının yönetim organının ihtarı üzerine ortaklar tarafından şirkete iade edileceği.

(2) Birinci fıkrada belirtilen hususlar, kâr payı avansı dağıtılacak hesap dönemi içinde yapılacak genel kurul toplantısında karara bağlanır. Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, genel kurulca bu yönde karar alınabilmesi için sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin toplantıda hazır olması, bu nisabın toplantı süresince korunması ve toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğunun kâr payı avansı dağıtılması yönünde kullanılmış olması, limited şirketlerde ise toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğunun kâr payı avansı dağıtılması yönünde olması gereklidir.

(3) İlgili hesap dönemi öncesinde ödenen kâr payı avanslarının, ilgili olduğu yılın net dönem kârından mahsup edilmesi şarttır. Bu işlem yapılmadan, şirket genel kurulunca kâr payı dağıtılmasına ve kâr payı avansı ödenmesine karar verilemeyecektir.

Dağtılacak kar Payı Avansı Tutarı ve Hesaplaması aşağıdaki şekilde olacaktır.

(1) Dağıtılacak kâr payı avansı; varsa geçmiş yıllar zararlarının tamamının, vergi, fon ve mali karşılıkların, kanunlara ve sözleşmeye göre ayrılması gereken yedek akçelerin, varsa imtiyazlı pay sahipleri, intifa senedi sahipleri ve kâra katılan diğer kimseler için ayrılacak tutarların, oluşan ara dönem kârından indirilmesi suretiyle hesaplanacaktır. Ödenecek kâr payı avansı, bu şekilde hesaplanan tutarın yarısını geçemeyecektir

(2) Aynı hesap dönemi içinde izleyen ara dönemlerde de kâr oluşması halinde dağıtılacak kâr payı avansı tutarı yukarıda belirtilenlerin yanı sıra önceki ara dönem veya dönemlerde ödenmiş olan kâr payı avansı tutarları da indirilerek hesaplanacaktır. Ödenecek kâr payı avansı, bu şekilde hesaplanan tutarın yarısını geçemeyecektir.
Kar Payı Avansı Ödemeleri aşağaıdaki şekilde yapılacaktır.

(1) Kâr payı avansı, dağıtım tarihleri itibarıyla ortaklara payları oranında ödenecektir.

(2) Kâr payı avansı, kârdan imtiyazlı paylara imtiyaz dikkate alınmadan ödenecektir. İntifa senedi sahiplerine, ortak olmayan yönetim organı üyelerine ve ortaklar dışında kâra katılan diğer kimselere kâr payı avansı ödenemeyecektir.

(3) Ortakların sermaye taahhüt borçları dışında şirkete borçlu olmaları halinde söz konusu borç ortağa ödenecek kâr payı avansından mahsup edilecektir.

(4) Bir hesap döneminde kâr payı avansı dağıtan ve ardından sermaye artırımı gerçekleştiren şirket, aynı hesap döneminde tekrar kâr payı avansı dağıtmak istediğinde aşağıda belirtilen esaslara uyacaktır:

a) Sermaye artırımı sonrasında yapılacak kâr payı avansı ödemesinde, yeni ortaklara öncelik verilecektir.

b) Söz konusu öncelik, eski ve yeni ortakların dönem içerisinde her pay için aldıkları toplam kâr payı avans tutarları eşitleninceye kadar devam edecektir.

c) Eski ve yeni ortakların hesap dönemi içerisinde her pay için aldıkları toplam kâr payı avans tutarları eşitlendikten sonra, kalan kâr payı avansı tutarı veya bir sonraki ara hesap döneminde ödenecek kâr payı avansı tutarı mevcut ortaklara payları nispetinde ödenecektir.

26)KÂR PAYI AVANSI İŞLEMLERİNDE YÖNETİM ORGANININ GÖREVLERİ:

(1) Genel kurul tarafından kâr payı avansı dağıtılmasına karar verilmesi ve ara dönem finansal tablolara göre de kâr edilmiş olması halinde şirket yönetim organınca sırasıyla aşağıdaki görevler yerine getirilecektir:

a) Kâr payı avansı dağıtımına ilişkin rapor hazırlanacak ve bu raporda;

1) Kâr payı avansı dağıtımına dayanak oluşturan ara dönem finansal tabloların Türk Ticaret Kanunu’nun 515’inci maddesinde belirtilen dürüst resim ilkesine uygun olarak hazırlandığı,
2) Dağıtılacak kâr payı avansı tutarının bu tebliğdeki 7’nci maddeye uygun olarak hesaplandığı, belirtilecektir. Yapılan hesaplamalara ve diğer şartların yerine getirilmiş olduğuna dayanak teşkil eden belgeler bu rapora ek yapılacaktır.

b) Raporda tespit edilen kâr payı avansının ortaklara ödenmesine ve bu ödemelerin yapılma usulüne ilişkin karar alınacaktır.

c) Kâr payı avansı tutarları tebliğin 8’inci maddesine uygun olarak kararı izleyen en geç 6 hafta içerisinde ödenecektir.

(2) Hamiline yazılı pay senedi sahiplerine kâr payı avansı ödenirken gerekli güvence yönetim organı tarafından alınacaktır.

(3) Tebliğin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen durumların (dağıtılan kâr payı avansından daha az net kâr oluşması veya hesap döneminin zarar ile sonuçlanması) ortaya çıkması halinde fazladan ödenen kâr payı avanslarının ortaklardan tahsil edilerek şirkete iadesine ilişkin işlemler yönetim organınca yerine getirilecektir.

27)YENİ TTK DA CEZALAR

Ceza Gerektiren Fiil Cezası
Tescil ve kayıt için gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar İkibin Türk Lirası İdari Para Cezası
Ticaret ünvanının; kullanılmasına, tesciline, şekline ve şubelerce kullanılmasına ilişin hükümleri ihlal edenler İkibin Türk Lirası İdari Para Cezası
Ticaret ünvanına yapılacak eklere ve ticaret ünvanının devrine ilişkin hükümlere aykırı davrananlar Üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası
Defter tutma yükümlülüğünü yerine getirmeyenler Dörtbin Türk Lirası İdari Para Cezası
Belgesinin kopyasını sağlamayanlar Dörtbin Türk Lirası İdari Para Cezası
Defterlerin açılış ve kapanış onayların yaptırmayanlar Dörtbin Türk Lirası İdari Para Cezası
Defterlerini 6102 sayılı kanuna uygun tutmayanlar Dörtbin Türk Lirası İdari Para Cezası
Usule aykırı envanter çıkaranlar Dörtbin Türk Lirası İdari Para Cezası
Görüntü ve veri taşıyıcılara aktarılmış belgeleri ibraz etmeyenler Dörtbin Türk Lirası İdari Para Cezası
Gerçek ve Tüzel kişiler münferit ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve
Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan, TMS kavramsal çerçeve de yer alan muhasebe
ilkelerine ve bunların ayrılmaz parçası olan yorumlara uymamaları durumunda Dörtbin Türk Lirası İdari Para Cezası
Bağlı şirket yönetim kurulunun, faaliyet yılının ilk üç ayı içinde, şirketin hakim ve bağlı
şirketlerle ilişkileri hakkında rapor düzenleme yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda İkiyüz günden az olmamak üzere adli para cezası
Hakim şirket tarafından talep edilmesine karşın bağlı şirketin rapor hazırlama yükümlüğünü
ihlal eden ve şirket hakkında bilgi vermekten kaçınan kişiler İkiyüz günden az olmamak üzere adli para cezası
Defter, kayıt ve belgeler ile bunlara ilişkin bilgileri, Gümrük ve ticaret Bakanlığınca denetime
yetkili olanlarca istenmesine rağmen vermeyenler veya eksik verenler ya da bu denetim
elemanlarına görevlerini yapmalarını engelleyenler,fiilleri daha ağır cezayı gerektiren
başka bir suç oluşturmadığı takdirde Üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezası
Aykırı beyanda bulunan kurucular, Üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezası
Pay sahiplarine, kanun hükümlerine aykırı borç verenler, Üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezası

Kaynakça;

1-6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu
2-6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu
3-6335 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama kanununda değişiklik yapılması hakkındaki kanun
4-İstanbul SMMM Odası yayınları
5-İzmir SMMM Odası yayınları
6-İktisadi Dayanışma; Kasım Çapraz Bursa SMMM Odası

İletişim

Her türlü soru ve görüşleriniz için bizlere ulaşabilirsiniz..

Not readable? Change text. captcha txt

Start typing and press Enter to search